Canavar

Sakamoto Days, Ryūichi Sakamoto adında, bir zamanlar Japonya'nın en tehlikeli suikastçisi olan, ancak şimdi sıradan bir hayat yaşamaya karar veren bir adamın hikayesini anlatıyor. Sakamoto, artık insanları öldürmeyi bırakmış ve bir süpermarkette kasiyer olarak çalışıyor. Ancak, geçmişi onu asla bırakmaz ve yakında kendini yeni bir dizi tehlikeli maceranın içinde bulur.

“Alacakaranlık Prensesi” romanına giren Baedith romanın sonuna geldi. Tamamlandıktan sonra, hayatının gelecekte nasıl olacağını merak ediyordu ama ertesi sabah gözlerini açtığında, Prenses Rossene ile birlikte romana girdiği güne geri döner. Kafası karışmış Baedith, prensesin sözleri ile pişmanlık dolu geleceğe son vermeye karar verir.

Donmuş Oyuncunun Dönüşü Dünya değiştikten 5 yıl sonra son boss ortaya çıktı. [Yeryüzü bölgesindeki son boss Buzlar Kraliçesi ortaya çıktı.] Son boss! Onu yenebilirsek eğer, hayatımız normale dönecek! ‘Hayalet’ Seo Jun-ho’nun da aralarında olduğu dünyanın en iyi beş oyuncusu, sonunda Buzlar Kraliçesi’ni yendi… Ancak derin bir uykuya daldılar. Üstünden 25 yıl geçti. “İkinci kat mı? Buzlar Kraliçesi öldüğünde her şey sona ermedi mi?” Ve Hayalet, uykusundan uyanır.

“Firenze İmparatorluğu, yeni bir ışık ve karanlıkla karşılaşacak, ancak karanlık ışığı yutacak ve imparatorluğu yıkıma götürecek.” Gümüş saçlarıyla övgü alan bir imparatorluk ailesinde, Prenses Ashtarte’nin eşsiz siyah saçları hemen kötü bir alamet olarak damgalanır. Ailesi, Ashtarte’yi kehanet edilen karanlık olduğu için reddettiğinden, Ashtarte’nin istediği tek şey sevilmektir ve bunu başarmanın tek yolu sihir öğrenmektir. Bir gün, onu bilinmeyen bir yere taşıyan bir kader büyüsüne rastlar. Orada onu bekleyen, kendi karanlık geçmişiyle bağlantılı olan zincirlere bağlı bir çocuk olan Abelion Elforman’dır. Bu iki kişi, karanlık kaderlerine ışık getirmek için birlikte çalışabilecekler mi?

Boku no Hero Academia (僕のヒーローアカデミア, Boku no Hīrō Akademia) yani "My Hero Academia" mangasının konusu, süper güçlerin, ya da mangada kullanılan adıyla "Tuhaflıkların" (個性, Kosei) toplumda normalleştiği bir dünyada geçiyor. Hikaye, kahraman olmayı hayal eden fakat kendisinde hiçbir süper güç olmayan Midoriya Izuku adlı gencin maceralarını konu alıyor.

İşte Boku no Hero Academia mangasının temel unsurları:

• Süper güçler (Tuhaflıklar): İnsan nüfusunun %80'i gibi Midoriya'nın da süper güçleri, yani "Tuhaflıklar" olmasını bekliyordur. Ancak Midoriya bu yeteneksiz azınlıktan biridir.
• Kahramanlık Akademisi: Süper güçlere sahip bireyler kahraman olarak eğitilir ve lisanslandırılır. Bu kahramanlar suçlularla mücadele eder ve topluma hizmet eder.
• Izuku Midoriya'nın hayali: Midoriya çocukluğundan beri en sevdiği kahraman olan All Might'a özenerek kahraman olmak ister. Ne var ki kendisinde süper güç olmaması onu yıldırmaz.
• All Might ile karşılaşma: Bir gün Midoriya, sakatlanan All Might'ı kurtarma şansı yakalar. Bu olay All Might'ın Midoriya'nın kahraman olma potansiyelini görmesine neden olur.
• One For All: All Might, Midoriya'ya kendi süper gücü olan "One For All"ı devreder. Bu güç, nesilden nesile aktarılan bir güçtür ve Midoriya'yı kahraman olma hayaline bir adım yaklaştırır.
• U.A. Lisesi: Midoriya, prestijli bir kahraman lisesi olan U.A. Lisesi'ne girmek için sınavlara girer. Bu sınavlar ve sonrasında okulda yaşananlar Midoriya'nın kahraman olma yolculuğunun önemli bir bölümünü oluşturur.
• Arkadaşlık ve rekabet: Midoriya, U.A. Lisesi'nde yeni arkadaşlar edinir ve bu arkadaşlarla birlikte zorlu eğitimlerden geçer. Aynı zamanda yetenekli sınıf arkadaşlarıyla rekabet eder.
• Kahramanlıkla gelen sorumluluklar: Süper güçler toplumda çok önemli olsa da bu güçlerin kötüye kullanımı ve süper kötüler de bir tehdit oluşturmaktadır. Midoriya, kahramanlık yolculuğunda bu tehditlerle mücadele eder.

Boku no Hero Academia, aksiyon ve macera dolu bir shounen mangasının tüm özelliklerini taşıyor. Aynı zamanda sıkı dostluklar, kahramanlık idealleri ve güç sorumluluğu gibi temaları da işliyor.

Edeya… İnsanoğlu sonunda insan ruhunun özünü bulmayı ve maddeleştirmeyi başardı. Toplum silahların işlemediği Edeya etrafında kurulmaya başladı. İnsanlık her şeyini onun gücünü elde etmeye adadı. Ruhen ve fiziken F kademe olan Park Jinsong ise okuluna Edeya’ya dayalı bir sistem gelmesiyle en güçsüzlerden biri olarak görüldü, akranlarının ona yapmadığı kalmadı. Fakat kendisi aslında “Saf Öldürme Arzusu” adında S kademe bir Edeya uyandırmış, bunun kendisinde uyandırdığı duygu ve düşüncelerden rahatsız olduğu için kendini değersiz görmüş, F kademeymiş gibi davranmaya devam etmişti. Öldürme arzusuyla yanıp tutuşan Park Jinsong, içgüdülerine hakim olup ruhların kademelendirilemeyeceğini kanıtlayabilecek mi?