quest supremacy tr manga

Hastalıklı Kara Şövalye, bir adamın kendi içindeki karanlık tarafla yüzleşmesini ve insanlığı kurtarmak için mücadele etmesini anlatan bir mangadır. Hastalıklı Kara Şövalye, aksiyon, macera ve fantastik unsurları bir araya getiren, sürükleyici bir hikaye sunuyor. Manganın Ayrıntılı Konusu: Doğduğundan beri ölümcül hastalıklarla boğuşan Yoo Chan, hayatının tek kaçış yeri olan "İçsel Sanrılar" adlı bir RPG oyununda, oyunun en berbat kötüsü Nox von Reinharber olarak yeniden dirilir. Nox, oyunda bir canavar ordusu kurarak insanlığı yok etmek isteyen bir karakterdir. Yoo Chan, bu kötü karakterin rolünü üstlenmek zorunda kalır ve insanlığı kurtarmak için mücadele etmeye başlar. Yoo Chan, oyundaki güçlerini kullanarak insanlığı kurtarmak için savaşırken, aynı zamanda kendi içindeki karanlık tarafla da yüzleşmek zorunda kalır.

"Blade Note", Tetsuo Hara ve Kajimoto Shinya tarafından yaratılan bir manga serisidir. İşte genel konusu: "Blade Note", ölümcül bir hastalık olan "Blade Children" tarafından işlenen cinayetlerle sarsılan bir dünyada geçer. Blade Children, nadir doğaüstü yeteneklere sahip olan ve normal insanlardan farklı olarak, birbiriyle bağlantılı bir dizi olayın merkezinde olan gizemli bireylerdir. Ana karakterimiz Ayumu Narumi, ablası öldürüldükten sonra Blade Children'ın gizemini araştıran bir lise öğrencisidir. Ayumu, kendi yetenekleriyle ve zekasıyla, Blade Children'ın sırlarını çözmeye çalışırken, aynı zamanda onların güçlerini kullanarak işledikleri suçları durdurmayı amaçlar. Hikaye boyunca, Ayumu, Blade Children'ın lideri olarak bilinen ve geçmişte trajik olaylara karışmış olan Hiyono Yuizaki ve diğer çeşitli karakterlerle karşılaşır. İzleyiciler, Ayumu'nun karmaşık bir öyküde yavaş yavaş gerçeği ortaya çıkarmasını ve Blade Children'ın kökenleriyle ilgili gizemi çözmesini izlerken, gerilim dolu bir maceraya tanık olurlar. "Blade Note", gizem, gerilim ve aksiyon dolu bir hikaye sunarken, karakterlerin derinliği ve ilişkileriyle de dikkat çeker.

300 yaşında bir cadıydım ama inandığım tek adam tarafından ihanete uğrayıp öldürüldüm. Ruhlar dünyasında kalacağımı düşünüyordum ta ki birbirini kılıçtan geçiren bir imparatorluk ailesinde prenses olarak reenkarne olana dek. Bu yüzden imparatoriçe olmaya karar verdim. Tüm kıtayı fethedeceğim ve intikamımı alacağım. Planımı gerçekleştirebilmek için tıpkı bir cadı gibi davrandım. “Sen, içeri gel.” Ezici bir güçle prensi dize bile getirdim. Artık herkesin benden korkması gerekiyordu ama… “Kafama bir kez dokunamaz mısın? Başımı okşadığını söylersem herkes kıskanır.” Hadi ama. Burası herkesin birbirini öldürdüğü imparatorluk ailesi değil mi?! Senin beni öldürmeye çalışman gerekiyordu?!

I Am the Villain Çok çalışmanın sizi ilerilere götürmesi gerekiyor değil mi? Ama bir anda en iyi arkadaşınızın romanının içine girmek mi? Lucy için balo salonları ve pikniklerle dolu bir hayatın içine sürüklenmek tam olarak sanıldığı gibi değil; en azından, herkes onu ölümü getiren kötü bir kadınla karıştırdığında değil. Bu kaderden kaçmak ve eve dönme şansını yakalayabilmek için Lucy, modern bir işkolikten yüksek sosyete entrikacısına dönüşmelidir. Peki bunu başarabilecek mi? Yoksa bu güzel kıyafetler, çilekli tatlılar ve gösterişli yakışıklılar dünyası mı onun kaderini belirleyecek?

Kidnapped Bride Lord Berek’in gayri meşru kızı Lucina’nın karşısına hayatında bir kez çıkacak bir fırsat çıkar. Tayer’in ejderha topraklarına hükmeden büyük fatih Hakan, Lucina’ya kaçırılan gelini olma fırsatı verir. Her türlü özgürlük için çaresiz kalan Lucina, kabul eder ve bilinmeyen dünyaya adım atar. Cosmicscanstr ve hayalistic ortak yapımı olarak devam edecektir. 🙂

Beatty yani ben aslan ailesinde dünyaya gelen zayıf bir sincap şekil değiştirenim. Ancak bazı sebeplerden dolayı başkentte teyzemin evinde tacize uğrayarak hayatımı yaşamak zorunda kaldım. Tek arkadaşım ve nişanlım ikinci prense hayalimi gerçekleştirmek için gideceğimi söyledim ancak o bana ihanet etti ve… ‘Rither, seni piç..!’ Onun dişlerini boynumda hissederek öldüm. Gözlerimi yeniden açtığımda çocukluğumda, Rither ile ilk karşılaştığımız zamandaydım. Böyle zamanlarda neye ihtiyacınız vardır? Tabii ki hız. Plan yapmakla falan uğraşmadım ve hemen babam Dük Aslan’ın topraklarına kaçtım. Hoş karşılanmasam da gelecekte keşfedilecek olan bu büyük bir sırrı bildiğim için… “Hoş geldiniz leydim!” “AMman tanrıçam! Ne ara bu kadar büyüdünüz…?” “Leydim tombiş ayaklarıyla yürüyor!” Ha? Neden böyle karşılandım? Olmaz, bu benim heykelim mi? Sincap Beatty’nin hikayesi ile yeni serimiz sizlerle!