Park Jong-Seok
3.7K views
Just Twilight
O kasırga gibiydi.
Sessizce gelip geçen mevsimleri pervasızca alt üst eden.
“Benimle yakın olman senin için iyi bir şey değil.”
“Neden? Dedikoduların yüzünden mi? Gerçekten umurumda değil.”
Tutmalı mıyım yoksa kırmalı mıyım?
Çelişkili hislerle sarmalandığını fark etti.
Gerçekten içine girmek istiyordu.
‘Yoon Junyeon’un dünyasına.
527 views
Tensei Shitara Ken Deshita
Tensei shitara Ken’in kahramanını, kılıç olarak reenkarne olmuş diğer ana karakterlerle karıştırmayın! Görevine canavar dolu bir ormanın ortasında başlayan kahraman, canından olmamak için çılgınlar gibi koşmakta olan yaralı bir kıza rastlar. Kahraman, kızı kurtardıktan sonra ikili birbirlerini tanıtır. Kendisini Fran olarak tanıtan kızın geçmişi oldukça acı vericidir. Fran, kendi kabilesi olan Kara Kediler’in köleleştirilmesine ve eziyet edilmesine tanık olmuştur. Kahraman geçmiş hayatındaki ismini hatırlayamadığından, genç ve inatçı Fran, kahramana “Shishou” ismini bahşeder ve kahramanın kullanıcısı olur. Böylelikle, Shishou ve Fran, mazlumları kurtarıp adaleti sağlayan muhteşem bir ekip haline gelirler.
1.5K views
Makunouchi Ippo, annesinin aile işini yürütmesine yardımcı olan 16 yaşında bir lise öğrencisidir. Ağır iş yükü sosyal hayatını engellemekte ve onu zorbalar için kolay bir hedef haline getirmektedir. Bir gün, bir grup lise öğrencisi tarafından dövülen Ippo, Mamoru Takamura adlı bir boksör tarafından kurtarılır ve Kamogawa Boks Salonu’na getirilir.
Bu okul sonrası zorbalık seansı, Ippo’nun boks sporuna olan gizli yeteneğini keşfetmesi ve bu sporu profesyonel olarak yapmaya karar vermesiyle hayatını daha iyi bir hale getirir. Ancak Mamoru, Ippo’nun kararlılığından şüphe eder ve ona tamamlaması imkansız bir görev verir, ancak kararlı Ippo görevini yerine getirmek için yorulmadan çalışır. Yol boyunca, yeni arkadaşlar edinirken ve zorlu düşmanlarla savaşırken gerçek güce ulaşmanın ne demek olduğunu öğrenir.
Hajime no Ippo Ekim 2013 itibariyle 94 milyondan fazla satmıştır ve 1991 yılında En İyi Shounen Manga dalında 15. Kodansha Manga Ödülü’nü kazanmıştır.
18.6K views
Edeya… İnsanoğlu sonunda insan ruhunun özünü bulmayı ve maddeleştirmeyi başardı. Toplum silahların işlemediği Edeya etrafında kurulmaya başladı. İnsanlık her şeyini onun gücünü elde etmeye adadı.
Ruhen ve fiziken F kademe olan Park Jinsong ise okuluna Edeya’ya dayalı bir sistem gelmesiyle en güçsüzlerden biri olarak görüldü, akranlarının ona yapmadığı kalmadı. Fakat kendisi aslında “Saf Öldürme Arzusu” adında S kademe bir Edeya uyandırmış, bunun kendisinde uyandırdığı duygu ve düşüncelerden rahatsız olduğu için kendini değersiz görmüş, F kademeymiş gibi davranmaya devam etmişti. Öldürme arzusuyla yanıp tutuşan Park Jinsong, içgüdülerine hakim olup ruhların kademelendirilemeyeceğini kanıtlayabilecek mi?
2K views
Her şeyden önce çirkin, asil bir bayanın bedenine reenkarne oldum. Onu küçümseyenlerin dikkatini çekmek uğruna Sylvia Atlante, tüm alay ve saygısızlığın ortasında kendisini “çirkin leydin” olarak tanıttı. Ancak bir gün, zehir içen ve kendi hayatına son veren Sylvia’nın vücuduna reenkarne oldum. Lakin onun gibi yaşamak istemiyordum. “Zengin ve sağlıklıyım, öyleyse neden diğer insanları önemsemem gerekiyor? Bu benim hayatım, istediğim gibi yaşayacağım! ” Sadece sessiz bir hayat yaşamak istemiştim fakat… Yine de, sen benim küçük kardeşimsin ve sen Atlante ailesinin bir parçasısın. Bu aile biraz tuhaf. “Seninle ilgileniyorum, küçük kız kardeşinle değil.” “Sonuna kadar bu bedenin sorumluluğunu almalısın. Yüklenicinin işi bu.” “Ben, Theve Hiddleton, Sylvia Atlante’nin kılıcı olmaya yemin ederim ve her şeyi ona adıyorum.” “Sizi hiçbir zaman rahatsız etmeyeceğim. Bu yüzden lütfen beni yanınızda tutun!” “Bu dünyada bulamadığım hiçbir şey yok. Dolayısıyla sakın benden kaçayım bile deme” Asla temas halinde bulunamayacağımı düşündüğüm yakışıklı adamlar etrafımda dönüp duruyorlar. Herkesin nesi var böyle? Bu Sylvia’nın yaşadıklarından çok farklı değil mi? Yoksa sadece huzurlu bir hayat yaşamak istediğim için olabilir mi?!
4.2K views
Florentia, imparatorluğun en zengin ailesinin gayri meşru çocuğu olarak yeniden doğdu. Gelecekte her şeyin iyi gideceğini düşünmüştü. Ama babası vefat etmiş, akrabaları onu kapı eşiğine bırakmış ve gurur duyduğu şerefli aile tamamen mahvolmuştur…. Ama bu gerçek mi? Biraz (çok) içti ve bir araba çarptı, Tekrar gözlerini açtığında yedi yaşında mıydı? Üstelik önceki hayatında ailesinin düşmanı olan İkinci Prens, onu bir köpek gibi takip ediyor! “Tia, sen benden daha güzelsin.” “… .Şu anda benimle dalga mı geçiyorsun?” “Hayır. İçtenlikle söyledim.” Pekala, hem İkinci Prens hem de aile benim! Bu hayatta, maderşahi olmam gerekecek.