Hiroaki Samura
4 views
Ailenin değerli taşı bana göründü. Üvey kızkardeşime değil, gayrimeşru bir çocuk olan bana. O itibaren bana olan tavırları değişti. Gerçekten onların ailesiymişim gibi hissettim. Ama bütün bunların nişanlımın ellerinde ölmekle bir illüzyon olduğunu fark ettim. Benim için yaptıkları her şey üvey kardeşimin taşımı elimden almak için kurduğu bir numaraydı.
“Seni tamamen aldatan ve öldürenlerden intikam almak istemiyor musun?”
Şeytani tatlı bir teklifi kabul etmeye karar verdim. Bu sefer, koruyucu taşı olan evin reisi olacağım. İntikamımı alana dek kimseye güvenmeyeceğim. Bana yaşattıklarınızı size fitil fitil yaşatacağım.
Ama… “Şu andan itibaren, ne olursa olsun, asla durmamalı ve kaçmamalısınız. “Beni kurtarmaya çalışması, gözleri umutsuzluk içinde akıyordu, kafamdan silemiyordum. Sevgili nişanlım ölürken bana bakıyor ama neden kız kardeşime yardım ettiğini düşündüğüm gözlerle bana öyle bakıyorsun ki… Bilmek istedim. Gerçekten samimi miydin?
13 views
Kısıtlı zaman diliminde yaşayan bir prensesin bedenine reenkarne oldum. Sorun değil, yine de bu hastalığı tedavi edebiliriz! Amacım ne istersem yapabileceğim bir hayat sürmek! İlk olarak, romandaki en sevdiğim karakterlerin peşine takılmaya karar verdim! Ama ben bir hain olduğum için etrafımdaki insanlar temkinli olma eğilimindeler… “Yakında öleceksin buna rağmen… nasıl böyle gülebiliyorsun?” Şey, bu ‘çok seksi’ olmamdan kaynaklı.
13 views
300 yaşında bir cadıydım ama inandığım tek adam tarafından ihanete uğrayıp öldürüldüm. Ruhlar dünyasında kalacağımı düşünüyordum ta ki birbirini kılıçtan geçiren bir imparatorluk ailesinde prenses olarak reenkarne olana dek. Bu yüzden imparatoriçe olmaya karar verdim. Tüm kıtayı fethedeceğim ve intikamımı alacağım. Planımı gerçekleştirebilmek için tıpkı bir cadı gibi davrandım. “Sen, içeri gel.” Ezici bir güçle prensi dize bile getirdim. Artık herkesin benden korkması gerekiyordu ama… “Kafama bir kez dokunamaz mısın? Başımı okşadığını söylersem herkes kıskanır.” Hadi ama. Burası herkesin birbirini öldürdüğü imparatorluk ailesi değil mi?! Senin beni öldürmeye çalışman gerekiyordu?!
14.7K views
The Return of the Crazy Demon Manga Hakkında;
Başlangıç: Peynirci olarak çalışan sıradan bir adam olan Kang Woo, geçmiş hayatının anılarını hatırlar. O aslında güçlü bir iblis kralıydı ve şimdi kendini zayıf bir insan bedeninde buluyor.
Hedef: Geçmiş gücünü yeniden kazanmak ve iblis kralı olarak eski konumuna ulaşmak için zorlu bir yolculuğa çıkar.
Engeller: Yolculuğu boyunca çeşitli engellerle karşılaşır:
- Gücünü yeniden kazanmasını engelleyen lanetler
- Onu avlayan diğer iblis avcıları
- Geçmişinden gelen düşmanlar
Yolculuk: Bu yolculuk boyunca Kang Woo:
- Yeni müttefikler edinir
- Farklı yetenekler öğrenir
- Geçmişiyle yüzleşir ve hatalarından ders alır
Son: Manga halen devam etmekte olup, Kang Woo'nun nihai hedefine ulaşıp ulaşamayacağı henüz bilinmemektedir.
Anahtar noktalar:
- Reenkarnasyon: Hikaye, kahramanın geçmiş hayatının anılarını hatırlaması ve güçlerini yeniden kazanma mücadelesine odaklanır.
- Güçlüye karşı güçsüz: Başlangıçta zayıf olan kahraman, yolculuğu boyunca giderek güçlenir.
- İntikam: Kahraman, geçmişinden gelen düşmanlarından intikam almak ister.
8.7K views
En güçlü insanın başından geçen bir zaman yolculuğu hikayesi. “Bana
bu şansı adi tanrılar vermiş olsa bile, fırsat fırsattır. Madem ölmek istiyorlar,
onları öldüreceğim.” Hayatta kalan son insan, Zephyr. İblislerle olan mücadelesi
yenilgiyle sonuçlandı ve tanrılar ona zamanda 10 yıl geriye gitme şansı verdi.
İnsanlardan her şeyi alan iblisler ve insanlara izlemeye değer varlıklar
olarak gören tanrılar. Bu sefer hepsini parçalara ayıracağım.
6 views
Dünyanın sonunu durdurmak için tek umut olarak,
Kendimi feda etmem için bana baskı yapan herkesle 99 hayat yaşadım.
Umarım bu hayat benim son hayatım olur…! “Bir kadın doğar!” 100. yaşantıma başladım. Bana kahraman muamelesi yapacaklar ve beni yine feda edecekler.
Düşündüğüm buydu, ama— “Sağ salim doğduğun için teşekkür ederim.”
“Abla senin için dem’i alacak!”
“En küçüğümüzün de gülümsediğini görebilir miyim?”
“Hey küçük bebeğim, beni özledin mi?” Bu hayat biraz garip.