Dool

Murim Login Serisi: Günümüzde yaşayan bir adam olan Shin Yu-jin'in, bir gün bir oyunda kendini uyandırmasının ardından yaşananları anlatıyor. Shin Yu-jin, oyunda bir murim ustası olarak yeteneklerini geri kazanır. Murim, dövüş sanatları ve sihirle dolu, fantastik bir dünyadır. Shin Yu-jin, bu yeni dünyada hayatta kalmak ve geçmişini öğrenmek için mücadele eder. Manga, aksiyon, macera ve fantastik unsurları harmanlayan sürükleyici bir hikayeye sahiptir. Shin Yu-jin, güçlü karakteri ve mücadeleci ruhuyla okuyucuları kendine çekiyor.Manganın çizimleri de oldukça etkileyici. Manga-Oku.com Manga Hakkında Yorumumuz; Shin Yu-jin, sıradan bir hayat yaşayan bir adamdır. Bir gün, bir oyunda kendini uyandırdığında, geçmişinde bir murim ustası olduğunu hatırlar. Murim, dövüş sanatları ve sihirle dolu, fantastik bir dünyadır. Shin Yu-jin, bu yeni dünyada hayatta kalmak ve geçmişini öğrenmek için mücadele eder. Shin Yu-jin, oyunda yeni yetenekler ve güçler kazanır. Bu güçleri kullanarak, oyundaki diğer oyunculara ve yaratıklara karşı savaşır. Aynı zamanda, geçmişini öğrenmek için araştırma yapar. Shin Yu-jin'in yolculuğu onu birçok tehlike ve zorluğa sürükler. Ancak, güçlü karakteri ve mücadeleci ruhuyla bu zorlukların üstesinden gelir. Karakterler Shin Yu-jin: Manganın ana karakteridir. Güçlü bir karakteri ve mücadeleci bir ruhu vardır. Hee-won: Shin Yu-jin'in oyundaki arkadaşıdır. Shin Yu-jin'e yardım eder ve ona yol gösterir. Seol-ah: Shin Yu-jin'in oyundaki rakibidir. Shin Yu-jin'i yenmek için elinden geleni yapar.

Bu Bebek Senin Değil! Kalia önceki savaşa son veren Komutan ve savaş kahramanıdır. Ama bir gün, fark eder ki… Hamiledir?! Ve tüm insanlar içinden, bebeğin babası ateşli bir gece geçirdiği en yakın arkadaşı ve büyücü olan Simon Terroandır. Simon’ın bebeği istemediğine inanarak, Kalia hamileliğini saklar ve işinden emekli olup Simon uzaklardayken bebeği doğurmak için ayrılır. Fakat gerçek şudur ki Simon Kalia’yı herkesten çok sevmiştir. Ve böylece, Kalia’yı bulmak için hummalı bir arayış başlar.

R-19 romanına reenkarne olduğumu anlıyorum ama o neden böyle? “Hav! Hav! Hav! Hırrrrr…” Bu adamın bir hayvan gibi davranmasına neden olan bir lanetin etkisi altında olduğuna inanamıyorum. Üstelik henüz bitmedi, bir anlığına normale döndüğünde… “E-Eğer bana yaptıklarının sorumluluğunu üstlenmeyeceksen bana dokunma!” Bir noktada bu adamla herhangi bir romantik etkileşime giremeyeceğim için rahatladım. Bir yıl sonra… “Bu-Buradan ayrıldığım gün, lütfen…benimle buluş!” Onunla bir kez tanışmış olmak o kadar da önemli olmazdı. Ama sonra hapisten çıktığımda… * “Tekrar hoş geldin, benim sevimli küçük kız kardeşim.” Serbest bırakıldığım gün bir adam yanıma yaklaştı. Meğerse ben kötü adamın kız kardeşiymişim! “Benim yerime hapse girmenin acısını çekmiş olmalısın. Seni bekleyip durdum.” Kahretsin! Abim erkek başrolün baş düşmanı mı? * 3 yıl sonra erkek başrolle karşılaştım. Onu en son gördüğümden tamamen farklı görünüyordu. “Uzun zaman oldu, Iana. Şimdi seni kaçıracağım.”

Oyundaki seviyeni maksimum yaparsan gerçek hayatta insanüstü güçlere erişirsin! Oyuncu Ling Ce, sıkı uğraşları sonucunda en kötü yetenekleri alsa da bu ödülü elde etti. Tam da bu sonuca üzülürken gizemli bir güç onu 3 yıl öncesine gönderdi. Elde ettiği tecrübe ve hatıralarla acaba bu sefer neleri başaracak?

I Hated It Even More Her şeyden dışlanmadan önceki on yedinci yazımdı. Marki Renity’nin ilk kızı, “kız kardeşim” olarak adlandırılan kız, geri dönmüştü. Malikanedeki herkes sadece onu severdi ama umurumda değildi. Fakat… Arada sırada karşılaştığım ve kendini daha az önemli ruh ilan eden kişi beklenmedik hikâyeler anlatıyor, “kız kardeşim” dediğim kadın beni korumaya çalışıyor, bir sözleşmeyle anlaştığım Dük ise ne yapacağını bilemediğini iddia ediyor.  Ve öyle görünüyor ki, sevecen çocukluk arkadaşımla benim artık basit bir arkadaşlığımız yok.

R dereceli bir aşk fantazi romanı dünyasında reenkarne olmuş gibiyim. Ve sadece sıradan bir karakter olarak değil, hayatını çılgın erkek başrolde kaybeden cadı olarak! Neyse ki, ana karakterlerin doğup rollerine girmesine kadar uzun bir 200 yıl var. Artık hayatım yakın bir tehlikede olmadığına göre, ölümden kaçınmanın yollarını aceleyle düşünmeli miyiz? Ancak, “yakın tehlikeden korunmak” için geçireceğim zamanla ilgili çok önemli bir ayrıntıya dikkat etmemiştim. 200 yıl hiçbir şekilde kısa bir bekleme süresi değildi ve erkek başrolün daha genç versiyonu karşıma çıktığında, orijinal romanın olay örgüsünü tamamen unutmuştum! Oh, her neyse, şimdi bu noktaya geldiğine göre, hayatta kalmanın tek yolu, erkek liderliği aklı başında ve istikrarlı bir yetişkine yükseltmektir! Zorba erkek başrolün elinden ölümden kaçınmanın ilk adımı, bu aşırı derecede korkmuş çocuğun hayatını değiştirmektir. “Birdenbire kapınızın eşiğine gelmemin sizin için çok sakıncalı olmalı, üzgünüm. Bana gitmemi söyleyebilirsin, iyi olacağım. ” “Saçmalık. Senin gibi küçük bir çocuktan rahatsızlık duyabilecek birine benziyor muyum? Ayrıca, gitmen söylense bile iyi olacaksın derken neyi kastediyorsun? Geri dönecek bir yerin yok, evlat. ” Küçük çocuk gözyaşlarına boğuldu. “Ah, bu o kadar değil.” Küçük çocuk hıçkırırken cadının kendi kendine düşündüğü buydu.