Tower of God manga serisi
11.9K views
Edeya… İnsanoğlu sonunda insan ruhunun özünü bulmayı ve maddeleştirmeyi başardı. Toplum silahların işlemediği Edeya etrafında kurulmaya başladı. İnsanlık her şeyini onun gücünü elde etmeye adadı.
Ruhen ve fiziken F kademe olan Park Jinsong ise okuluna Edeya’ya dayalı bir sistem gelmesiyle en güçsüzlerden biri olarak görüldü, akranlarının ona yapmadığı kalmadı. Fakat kendisi aslında “Saf Öldürme Arzusu” adında S kademe bir Edeya uyandırmış, bunun kendisinde uyandırdığı duygu ve düşüncelerden rahatsız olduğu için kendini değersiz görmüş, F kademeymiş gibi davranmaya devam etmişti. Öldürme arzusuyla yanıp tutuşan Park Jinsong, içgüdülerine hakim olup ruhların kademelendirilemeyeceğini kanıtlayabilecek mi?
1.5K views
ee Hwayoon, son zindana girebilmiş bir kaç oyuncudan biriyken hafızasını yitirmeden kendini geçmişe dönenler arasında bulur.
9.9K views
Madenleri kullanabilme hakkı için savaşan aile büyükleri, prens öldürmesi için suikatçi yollar, hayatta kalma başarısır ama meridyenleri yok olur. Ancak annesinden yadigar kalan kan yüzüğü sayesinde cehennem kulesine girer ve daha önce kimsenin kullanamadığı Kılıç, Tao’yu inşa etmek için bir yöntemi ele geçirir. Bu, hem kız kardeşini hem de kendini korumak için yaşamak ve içmiş bir adamın hikayesi.
3.9K views
Onun hiç özel yeteneği yoktu. Fakat bir kung fu ustasıydı. Dövüş sanatları ustası, Duan Yun, şehre geldi, ve zengin insanları patakladı, çeteleri cezalandırdı. Ayrıca üst makamdan bir kız ona yakınlık gösterdi, ateşi atılgan bir polis ve soğuk kalpli bir iş merkezi…
1.1K views
“Zindan ve Taşlar” oyununu dokuz yıl oynadıktan sonra nihayet boss aşamasına ulaştı. Ancak boss odasına girdiği anda öğretici bitti uyarısı aldı ve kendisini oyunda bir karakter olan Bjorn’un vücudunda buldu. “Zindan ve Taşlar” dünyasında, dünyanın yok edilmesinden sonra sadece bir şehir ayakta kaldı. Her ay bir labirent açılıyor ve maceracılara ödüller için labirentleri temizleme şansı veriyordu. Barbarların savaştan başka her konuda işe yaramaz görüldüğü bu dünyada, savaşmayan bir barbar hayatta kalamaz. Şehrin talep ettiği aşırı vergiler ödenemezse seni bekleyen tek kader statünün ‘alt sınıf vatandaş’ konumuna düşürülmesidir. Sizin diğer dünyadan geldiğiniz öğrenilirse “kötü ruh” olarak anılır ve öldürülürsünüz. Lee Hansoo’nun hayatta kalmasının tek yolu labirente girip hayatını riske atarak savaşmak. Dokuz yılı aşkın süredir topladığı beceriler ve salakça güçlü bir barbar fiziği ile bu oyunda hayatta kalmaya çalışıyor…
2.4K views
“Günah… Bu bana yakışan bir kelime, sana değil.” Büyüleyici, tiz bir ses kulaklarımda çınladı. Sanki bir mağaradan geliyormuş gibi ağır ve derindi.Şeytani, erkeksi bir sesti; bir mağaradan gelen derin bir gümbürtü gibiydi. Lily onun sesinin öfkesini dizginliyormuş gibi çıktığını fark etmemiş gibiydi. Onun sesini ilk kez duyuyordu. “Söyle bana. Bugünkü düğünümüze kadar kimin yasını tutmaktaydın?” Lily’nin üzerinde boydan boya rahatsız edici ve çirkin bir kumaşla kaplanmış düz siyah bir elbise vardı. Gerçekten yas tutuyor olsa bile, bu kıyafet fazla abartılıydı. “Savaş sırasında ölen ilk kocan için mi? Yoksa yakın zamanda ölen ikinci kocan için mi?” “Durum öyle değil. Ben gerçekten… Ah!” Dört ayak üzerine düşene kadar onu ters çevirdi. Bir el acımasızca elbisesinin içine girdi. Sert kumaşın kırışma sesi çığlığına eşlik etti. İç bölgelerine dokunulmasının ne anlama geldiğini biliyordu. Dük onu saçlarından sıkıca tutup başını kaldırmasını ve duvardaki kutsal eserleri ve heykelleri görmesini sağlarken gerginlik ve korku içinde kıvrıldı. Vicdanı irkildi. Lily gözlerini kapattı ve dükün sesi bir kez daha bir ceza gibi yüreğini delip geçti. “Yoksa üçüncü kocanın ölümünü mü düşünüyordun?” Dük Vladislav de Winter, bugün itibariyle Lily’nin üçüncü eşiydi. Düğünlerini tam da bu şapelde yapacaklardı. Adamın parmakları beklenmedik bir şekilde Lily’nin kalçalarına ulaşırken Lily soruya cevap veremedi. Kalın ve erkeksi elleri vücudunun üzerinden gezip özel bölgesine ulaşınca, bedeninden bir elektrik akımı geçti.