I Will Take The Duchy From Today oku

Boku no Hero Academia (僕のヒーローアカデミア, Boku no Hīrō Akademia) yani "My Hero Academia" mangasının konusu, süper güçlerin, ya da mangada kullanılan adıyla "Tuhaflıkların" (個性, Kosei) toplumda normalleştiği bir dünyada geçiyor. Hikaye, kahraman olmayı hayal eden fakat kendisinde hiçbir süper güç olmayan Midoriya Izuku adlı gencin maceralarını konu alıyor.

İşte Boku no Hero Academia mangasının temel unsurları:

• Süper güçler (Tuhaflıklar): İnsan nüfusunun %80'i gibi Midoriya'nın da süper güçleri, yani "Tuhaflıklar" olmasını bekliyordur. Ancak Midoriya bu yeteneksiz azınlıktan biridir.
• Kahramanlık Akademisi: Süper güçlere sahip bireyler kahraman olarak eğitilir ve lisanslandırılır. Bu kahramanlar suçlularla mücadele eder ve topluma hizmet eder.
• Izuku Midoriya'nın hayali: Midoriya çocukluğundan beri en sevdiği kahraman olan All Might'a özenerek kahraman olmak ister. Ne var ki kendisinde süper güç olmaması onu yıldırmaz.
• All Might ile karşılaşma: Bir gün Midoriya, sakatlanan All Might'ı kurtarma şansı yakalar. Bu olay All Might'ın Midoriya'nın kahraman olma potansiyelini görmesine neden olur.
• One For All: All Might, Midoriya'ya kendi süper gücü olan "One For All"ı devreder. Bu güç, nesilden nesile aktarılan bir güçtür ve Midoriya'yı kahraman olma hayaline bir adım yaklaştırır.
• U.A. Lisesi: Midoriya, prestijli bir kahraman lisesi olan U.A. Lisesi'ne girmek için sınavlara girer. Bu sınavlar ve sonrasında okulda yaşananlar Midoriya'nın kahraman olma yolculuğunun önemli bir bölümünü oluşturur.
• Arkadaşlık ve rekabet: Midoriya, U.A. Lisesi'nde yeni arkadaşlar edinir ve bu arkadaşlarla birlikte zorlu eğitimlerden geçer. Aynı zamanda yetenekli sınıf arkadaşlarıyla rekabet eder.
• Kahramanlıkla gelen sorumluluklar: Süper güçler toplumda çok önemli olsa da bu güçlerin kötüye kullanımı ve süper kötüler de bir tehdit oluşturmaktadır. Midoriya, kahramanlık yolculuğunda bu tehditlerle mücadele eder.

Boku no Hero Academia, aksiyon ve macera dolu bir shounen mangasının tüm özelliklerini taşıyor. Aynı zamanda sıkı dostluklar, kahramanlık idealleri ve güç sorumluluğu gibi temaları da işliyor.

Hikaye, Shinmen Takezo adında genç bir samurayın, Sekigahara Savaşı'nda yenildikten sonra "Güneşin Altında Yenilmez" olma arayışını takip ediyor. Takezo, vahşi ve korkusuz bir savaşçıdır, ancak savaşın getirdiği yıkım ve anlamsızlık onu derinden etkiler. Bu nedenle, kılıç ustalığını geliştirmeye ve gerçek bir samurayın ne anlama geldiğine dair daha derin bir anlayışa ulaşmaya karar verir.

Ana Karakterler:

• Shinmen Takezo/Miyamoto Musashi: Hikayenin kahramanı. Güçlü ve yetenekli bir savaşçı, ancak aynı zamanda ruhen karmaşık bir karakter.
• Oko: Bir geyşa ve Takezo'nun sevgilisi.
• Hon'iden Matahachi: Takezo'nun çocukluk arkadaşı ve rakibi.
• Tsujikaze Kohei: Takezo'nun ilk düelloda yendiği usta bir kılıç ustası.
• Itō Ittōsai: Miyamoto Musashi'nin en büyük rakibi ve efsanevi bir kılıç ustası.

Ana Temalar:

• Savaşın Anlamsızlığı: Vagabond, savaşın yıkıcı etkilerini ve şiddetin çözüm olmadığını gösterir.
• Kişisel Gelişim: Takezo'nun hikayesi, kendini keşfetme ve potansiyelinin en üst seviyesine ulaşma yolculuğudur.
• Samuray Yolu: Vagabond, samurayların yaşam tarzını ve felsefesini inceler.

Vagabond, etkileyici hikayesi, güzel çizimleri ve derin karakterleriyle, Japonya'nın en popüler manga serilerinden biridir.

Not: Hikayenin sonu halen tamamlanmamıştır. Yazar Takehiko Inoue, 2015 yılından beri yeni bir bölüm yayınlamamıştır.

I Hated It Even More Her şeyden dışlanmadan önceki on yedinci yazımdı. Marki Renity’nin ilk kızı, “kız kardeşim” olarak adlandırılan kız, geri dönmüştü. Malikanedeki herkes sadece onu severdi ama umurumda değildi. Fakat… Arada sırada karşılaştığım ve kendini daha az önemli ruh ilan eden kişi beklenmedik hikâyeler anlatıyor, “kız kardeşim” dediğim kadın beni korumaya çalışıyor, bir sözleşmeyle anlaştığım Dük ise ne yapacağını bilemediğini iddia ediyor.  Ve öyle görünüyor ki, sevecen çocukluk arkadaşımla benim artık basit bir arkadaşlığımız yok.

R-19 romanına reenkarne olduğumu anlıyorum ama o neden böyle? “Hav! Hav! Hav! Hırrrrr…” Bu adamın bir hayvan gibi davranmasına neden olan bir lanetin etkisi altında olduğuna inanamıyorum. Üstelik henüz bitmedi, bir anlığına normale döndüğünde… “E-Eğer bana yaptıklarının sorumluluğunu üstlenmeyeceksen bana dokunma!” Bir noktada bu adamla herhangi bir romantik etkileşime giremeyeceğim için rahatladım. Bir yıl sonra… “Bu-Buradan ayrıldığım gün, lütfen…benimle buluş!” Onunla bir kez tanışmış olmak o kadar da önemli olmazdı. Ama sonra hapisten çıktığımda… * “Tekrar hoş geldin, benim sevimli küçük kız kardeşim.” Serbest bırakıldığım gün bir adam yanıma yaklaştı. Meğerse ben kötü adamın kız kardeşiymişim! “Benim yerime hapse girmenin acısını çekmiş olmalısın. Seni bekleyip durdum.” Kahretsin! Abim erkek başrolün baş düşmanı mı? * 3 yıl sonra erkek başrolle karşılaştım. Onu en son gördüğümden tamamen farklı görünüyordu. “Uzun zaman oldu, Iana. Şimdi seni kaçıracağım.”

Bu dünyada saygı dövüş sanatlarıyla kazanılır. Zayıf dövüş sanatçıları kayaları parçalayabilen binlerce kilo gücündedir. Güçlü olanlar ise nehirleri kesebilir va dağları bölebilir. Her şeyi bilen ve evrende seyhat edebilen dövüş kralları bile var. Dövüş sanatları yaşam ve ölümüne kadar kaderinize de karar verir. Zayıflar aşağılanırken güçlüler dünyaya tepeden bakar. İnsanların statüleri dövüş sanatlarının yetiştirilmesiyle belirlenir. Her grubu “EN GÜÇLÜ” ünvanı için savaşıyor. Sadece güçlü olanlar hayatta kalma hakkına sahiptir. Aynı klan veya gruptan gelmiş olsanız bile, zayıfsanız zorbalığa uğrar ve acımasızca atılırsınız.

Murim’in Bedbaht Torunu Serisinin Özeti : Murim’in Kör Talihli Torunu : Ana karakter; dövüş dünyasındaki sanatların başrolü, hikâyenin kahramanı yapacak olan güçlü ve eğitimini tamamlamış usta Baek Lee Ee-Gang’ın aptal ve sinir bozucu kızı Baek Lee Yeon olarak hayat bulur. Yeon, beklenmedik bir şekilde öldürülür ve gözlerini açtığında her şeyi geri alabilir, doğum günlerine geri döner. “Bu hayatta ailem beni sevecek mi?” Baş belası olmak yerine harika bir evlat olmaya karar veren Yeon, Baek Lee ailesinin saygın torunu olarak oturmaya başlar. Bu hayatı güzelce yaşamak ister ancak ailenin başı olan büyükbabası Baek Lee Pan-Hyuk da dahil olmak üzere herkes Yeon’a engel olur. Büyükbabasının bakışları o kadar serttir ki dağları ve nehirleri bile titretebilir. “O kadar değerli olduğunu mu sanıyorsun?” “Evet.” Büyükbaba, kendine güvenen torunu karşısında şaşkına döner ve oğluyla torununu gizlice izlemeye başlar. “Çok az umut olsa da baba olarak nasıl hemen pes edebilirsin?” “Amma inatçısın o.” Yakışıklı oğlu, dövüş sanatları dünyası yüz karası kızını o karanlıktan kurtarmaya ve birden karşılaşmaya hazırdır. Yeon, tam hayatlarını artık daha güzel düşünürken erkek başroller bir ona takıntılı olmaya başlar! “Yeonie’m, bu sefer yardımcılarız gerçekten çok güzel olacak!!”