Iron Ladies tüm bölümleri oku
256 views
Tensei Shitara Ken Deshita
Tensei shitara Ken’in kahramanını, kılıç olarak reenkarne olmuş diğer ana karakterlerle karıştırmayın! Görevine canavar dolu bir ormanın ortasında başlayan kahraman, canından olmamak için çılgınlar gibi koşmakta olan yaralı bir kıza rastlar. Kahraman, kızı kurtardıktan sonra ikili birbirlerini tanıtır. Kendisini Fran olarak tanıtan kızın geçmişi oldukça acı vericidir. Fran, kendi kabilesi olan Kara Kediler’in köleleştirilmesine ve eziyet edilmesine tanık olmuştur. Kahraman geçmiş hayatındaki ismini hatırlayamadığından, genç ve inatçı Fran, kahramana “Shishou” ismini bahşeder ve kahramanın kullanıcısı olur. Böylelikle, Shishou ve Fran, mazlumları kurtarıp adaleti sağlayan muhteşem bir ekip haline gelirler.
2.6K views
Lu Zhou uyandığında dünyayı sarsan dokuz kötü öğrencisiyle birlikte dünyanın en güçlü şeytani patriği oldu. İlk öğrencisi Yu Zhenghai’nin cehennem tarikatında emrini bekleyen on binlerce iblis müridi var .İkinci öğrencisi Kılıç İblisi ise karşısına kim çıkarsa öldürüyor. Herhangi bir yetişim temeli olmadan, bu kötü adamlarla nasıl başa çıkacak?
512 views
Caninin Hasta Dadısı
Dünyayı yok edecek olan delirmiş erkek kahraman Claude’un dadısı olan Sarah, böyle devam ederse erkek kahramanın sahip olduğu lanetli güç tarafından öldürülecektir. O halde şu anda yapmam gereken şey… “Sana tüm sevgimi vereceğim!” Ayrıca çocuğun özgüvenini yükseltti ve dükün uygun bir baba gibi davranmasını sağladı. Sonuçta erkek kahramanın özgüveni için gereken ilk şey baba sevgisidir. Çocuğun yavaş yavaş parlak yüzünü geri kazandığını ve dükün artık çocuğa nasıl sevgi vereceğini öğrendiğini düşünüyordu. Ama bunun çok çalıştığı için mi olduğunu bilmiyordu?.. “Bu her zaman bir sorundu. Beni terk etmek için yüzlerce nedeniniz var ama benim tek bir nedenim bile yok.” “Dadı hep yanımda olacaksın, değil mi? Bu yüzden gidemezsin. Asla, asla.” Bu iki adam bana kafayı takmaya başladı.
86 views
Ash Tolkayn, sıradan bir ofis çalışanıydı. Taa ki eş cinsel kral, gizemli erkek sevgilisi ve terk edilmiş kraliçe arasındaki skandal aşk üçgenini anlatan bir BL romanındaki hizmetçinin bedenine reenkarne olana kadar! Ancak kral, Ash’i veliaht prensin yeni dadısı olarak atadığında her şey değişir… Tabii eski veliaht prensi öldürdükten sonra! Şimdi Ash, çocuk bakımının görevlerini yerine getirmenin yanı sıra, acımasız kraliyet dramasının tam ortasına düştü. Meydan okumalara göğüs gerip bir hizmetçi olarak hayatta kalabilir mi?
169 views
Her şeyden önce çirkin, asil bir bayanın bedenine reenkarne oldum. Onu küçümseyenlerin dikkatini çekmek uğruna Sylvia Atlante, tüm alay ve saygısızlığın ortasında kendisini “çirkin leydin” olarak tanıttı. Ancak bir gün, zehir içen ve kendi hayatına son veren Sylvia’nın vücuduna reenkarne oldum. Lakin onun gibi yaşamak istemiyordum. “Zengin ve sağlıklıyım, öyleyse neden diğer insanları önemsemem gerekiyor? Bu benim hayatım, istediğim gibi yaşayacağım! ” Sadece sessiz bir hayat yaşamak istemiştim fakat… Yine de, sen benim küçük kardeşimsin ve sen Atlante ailesinin bir parçasısın. Bu aile biraz tuhaf. “Seninle ilgileniyorum, küçük kız kardeşinle değil.” “Sonuna kadar bu bedenin sorumluluğunu almalısın. Yüklenicinin işi bu.” “Ben, Theve Hiddleton, Sylvia Atlante’nin kılıcı olmaya yemin ederim ve her şeyi ona adıyorum.” “Sizi hiçbir zaman rahatsız etmeyeceğim. Bu yüzden lütfen beni yanınızda tutun!” “Bu dünyada bulamadığım hiçbir şey yok. Dolayısıyla sakın benden kaçayım bile deme” Asla temas halinde bulunamayacağımı düşündüğüm yakışıklı adamlar etrafımda dönüp duruyorlar. Herkesin nesi var böyle? Bu Sylvia’nın yaşadıklarından çok farklı değil mi? Yoksa sadece huzurlu bir hayat yaşamak istediğim için olabilir mi?!
284 views
300 yaşında bir cadıydım ama inandığım tek adam tarafından ihanete uğrayıp öldürüldüm. Ruhlar dünyasında kalacağımı düşünüyordum ta ki birbirini kılıçtan geçiren bir imparatorluk ailesinde prenses olarak reenkarne olana dek. Bu yüzden imparatoriçe olmaya karar verdim. Tüm kıtayı fethedeceğim ve intikamımı alacağım. Planımı gerçekleştirebilmek için tıpkı bir cadı gibi davrandım. “Sen, içeri gel.” Ezici bir güçle prensi dize bile getirdim. Artık herkesin benden korkması gerekiyordu ama… “Kafama bir kez dokunamaz mısın? Başımı okşadığını söylersem herkes kıskanır.” Hadi ama. Burası herkesin birbirini öldürdüğü imparatorluk ailesi değil mi?! Senin beni öldürmeye çalışman gerekiyordu?!